4 Eylül 2015 Cuma

YAZ SONU

GÜNEŞ BATARKEN


Herkese öncelikle kocaman merhabalar.. Ömrümüzden bir yaz daha gidiyor yavaş yavaş. Kimimiz belki özledi soğuk esen rüzgarları, ama biliyorum ki bi o kadarımız da hayırr bitmesin yaz diyor öyle değil mi ?
Yazı bitirirken hala tatile çıkamamış olanlar da varsa işte bende sizlerin gruptayım :) Amaa bugün itibariyle senelik iznime çıkıyorum her ne kadar yaz bitti dediğinizi duyar gibi olsamda Eylül'ün hakkını yemeyin arkadaşlar diyorum :) İstikamet Datça Ovabükü,Palamtbükü,Hayıtbükü kısmet olursa bükleri tek tek gezmek istiyorum.. Datça'ya bu ikinci gidişimiz olacak zira hayran kalmıştım beni büyülemişti dersem inanın abartmış olmam, yeryüzündeki cennet benzetmesi Datça için az bile.
1926 yılında dünyaya gelen ve 2000 yılında aramızdan ayrılmış olan Türkçe'yi en iyi en yalın ve en lafını esirgemeden kullanan şairlerinden olan Can Yücel ebedi istirahatgahı olarak Datça'yı seçmiştir. Ve Datça'ya adım attığınızda büyük ustanın ne denli haklı olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Sanki orada güneş başka doğuyor, yıldızlar geceyi başka aydınlatıyor...
Can Yücel'i rahmetle anıyor ve kendisinin Datça için yazdığı o güzel eserini sizlerle paylaşıyorum.

VASİYET

Beni kuzum Datça’ya gömün 
Geçin Ankara’yı İstanbul’u! 
Oralar ağzına kadar dolu 
Alabildiğine de pahalı, 
Örneğin Zincirlikuyu’da 
Bir mezar 750 milyona 
Burası nispeten ucuzluk 
Ortada kalma tehlikesi de yok 
Hayır dua da istemez, 
Dediğim gibi beni Datça’ya gömün 
Şu deniz gören mezarlığın orda, 
Gömü sanıp deşerlerse karışmam ama!



Herkese iyi hafta sonları diliyorum..
ve aradan geçen zaman içersinde yapmış olduğum bazı ürünleri de beğeninize sunuyorum.. Kurabiye tadında mutlu hayatlar dostlar..


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Like us

Bumerang - Yazarkafe

Blog Arşivi